Cuma, Nisan 25, 2008

Üzümhan Yemek Yarışması


Bu sizleri meraklandırdığım günleri işe, annemlere, eve, çağıl'a ve kendime
zaman ayırmaya çalışır vaziyette geçirdim.
Hala faramjitim ve öksürüğüm doğru düzgün geçmedi..
Bu yüzden annemden azar işitiyorum kendine bakmıyorsun diye ama en iyi
baktığım zamanlar aslında bunlar.Bir yerde yanlışlık var ama kavrayamadım.
Annemle babam ne yazık ki bu akşam gidiyorlar.Dün de işe gelmek zorunda
kaldım.
Bugünde hala işteyim.Bu da canımı sıkıyor ama yaşamsal önemi olan bazı teknik
konular yüzünden Uzunbey yok ve kıpırdayamıyorum.Annemle konuştum o da
bavul topluyormuş..Burcuyla da konuştum.Bu günlerde koşturmaktan pek
konuşamadık çünkü..
Yukarıda ki resim Üzümlü resimlerinden..Üzümlünün genel havası bu ve
daha aşağıda göreceğiniz resimlerle de farkedeceğiniz üzere değişik bir cennet..
Eski rum
evlerinden oluşan yerleşik İngilizlerin olduğu otantik bir köy.

Ben annemle babamı oraya geçtiğimiz cumartesi turizm haftası etkinlikleri
dolayısıyla yapılan yemek yarışmasına götürdüm .Hem de Üzümlüyü görelim
dedik.Hava da çok güzeldi ve güzel geçti gezimiz.
Anneme bu metre hesabı satılan dastarlardan aldık.Yeşilinden..

DASTAR

Üzümlü sokakları böyle köy evlerinden oluşuyor. Sanırım İngilizlerin burayı tercih etmesinin sebebi hem Fethiye'ye çok yakın olması hem de biraz daha
serin olması..

Annem neyi tarif ediyor hatırlayamadım ama sokak görüntüsü için resmi kullanmak istedim :)
Üzüml^ü' nün sakinlerinden..
Bu çiçeklerin olduğu evin sahibi birkaç ahbabıyla bahçede çene çalıyordu,sohbet edip, selamlaştık.

Frezya sanırım :))


Üzümlünün çeşme başından keçi görüntüleri..
Evler süper otantik..İlk geldiğimizde çok uygun fiyatlardaydılar..Alıp atmak
lazımdı kenara ama biz yoğun çalışmaktan bir türlü Üzümlüye gidemedik.


Rumlardan kalan ve Türklerin onlardan kullanmayı öğrendikleri dastar tezgahları..

Şimdi tekrar kurslarla ve desteklerle canlandırılmaya çalışılıyor dokumacılık.

Yemek yarışmasında gözleme (saç böreği) ikramı da yaptılar..
Patlıcanlı pilav, sanırım ikinci oldu..
Sarmalar gerçekten nefisti :))
Yarışmaya katılan tüm yemekler ,tadımdan sonra bahçedeki herkese servis yapıldı.

Benim tabağıma bile almadığım sarı ot birinci seçildi..Bence yöreselliktendi..

Favorim ilk sırada görülen tavuk sarma idi..Etsiz çiğ köfte ,sarmalar çok güzeldi..

Jüri üyeleri ve kaymakambey, turizm müdürü, yarışmanın yapıldığı mekan Üzümhan da topluca yarışmacılarla resimde..


....... ...... ........

Annemve babamla yukarıdaki gibi hep köpüklü mehmetefendi kahveleri
yapıp içiyoruz :))
En büyük zevklerimden birisi de sevdiklerimle Türk kahvesi içmek..Gördüğünüz
üzre köpüklü yapmakta en büyük zevkim.
Kaç gündür yazamadım bir türlü annemin yaptığı ebrular başlıyor efendim...
bana getirmiş ama benim seçtiklerim daha sonra..Bunlar hediyeler..





Bu güzelim panoyu annem anneannemden kalan etamin işinden yapmış, tam da benim koltuklara uygun aksesuarlar aranırken süper oldu :)) Eline sağlık annecim :)

Annemin keçeden yaptığı yaka çiçeği..Ben bayıldım ama bir tane yaptığından ve sergileri için kullanacağından el koyamadım :))
Bu arada sergilerini yazarım,yolu düşen uğrasın ,nefis şeyler yapıyorlar..

Burada pembe ağırlıklı çıkmış ama çok kibar bir rengi var diye ben aldım ..
Maviyi çok sevdiğimden bana özel yapılmış fular :)

Ebru cep telefonluk..

Annemin yaptığı kolye..

Ebru masa örtüsü..2 tane ama diğeri mavili..

Burcu ile ikimize yaptığı kedicik..

Kırkyama yastık
Ortadaki desen eski etamin bir örtüden..Kırkyama çalışması bir yastık.
Kırkyama diğer yastık..
Benim süper yastıklarım :))
Beşli çay içmeye başladım Biyodan özenip..Sanırım ödemden de kurtarıyor,yağlarla birlikte..
Turizm haftası etkinliklerinde otantik yörük oyunlarıyla Fethiye Gazi İlköğretim Okulunun öğrencileri..

Yoğunluktan yazamadığım günleri sırasıyla yazacağım.Annemler ne yazık ki bu akşam yolcular..Şimdiden gidecekleri için huzursuz oluyorum..
Annem ve Babamla pazara çıktık, yürüyüş yaptık, evde sohbet ettik,köpüklü kahveler yudumladık ön balkonda, arkadaş ağırladık,gezmeklere gittik, dizi izledik,ben bilmediğim kişileri sordum dizi izlerken, bazı günler aynı dizileri izledik, İki aile,Avrupa Yakası, Hatırla Sevgili ve Asi gibi :))
Bol bol çay içtik, diet üstüne konuştuk, kendimi korumadığım için soğuktan ve kendime bakmadığım için annem bana kızdı, ben sabunluk, o örgü ördü, her gördüğümüz örneği dibine kadar tartışıp ne yapabiliriz yaptık, Babamla Çağıl ders çalıştı-babam emekli matematikçi ya- babam hızını alamadı gel seni çalıştırayım sende çağılı çalıştır dedi, uzunbey çok çalıştı, annem onu korudu her çıkıştığımda :P , bende ona uzunbeyin annesi ismini taktım, gördüğüm tüm güzel çiçeklere baktım, annemde yeter artık çok çiçeğin olmuş dedi, babamla yalnız kaldığımızda dedikodu yaptım, bazen bir olup annemi kızdırdık, annem başkalarına beni anlatırken bazı huyları babasına benzer dedi,benim hoşuma gitti,çünkü annem çok yumuşak ve pozitif bir kişilik, ben öyle olamam :) bol bol bana fikir verdi, ara ara duygulandı, bu da beni ve babamı üzdü..Meğerse beni anneanneme benzetiyormuş, hüzünlü hüzünlü bana baktı ,beni de hüzünlendirdi..Çok nefis ve tadına doyulmaz günler geçirdik,gidiyorlar diye burada kesmeyeceğim hikayeyi, resimler bol,bitene kadar anlatacağım annemle ve babamla geçen günleri..

Salı, Nisan 22, 2008

Hatice Teyze'nin Bahçesi..


Hatice Teyze'nin Bahçesi..Bahçeden öte can insandır kendisi..Buraya geldiğimde tanıştığım ilk insanlardan.O buraya geleli sanırım 25 yıl olmuş..Benim gibi İstanbul'dan gelmiş,onun için beni çok iyi anladı ve bana hep çok iyi bir dost oldu.Komşumdu eski evimde, arkadaşımdı, yeri geldi akrabam oldu.Ben bahçe kültürünü ondan öğrendim.Çiçek adlarını da öğren dedi bana,sadece onları toprağa dikme..Becerebildiğim kadar öğrendim :)

Kalonche-galiba böyle yazılıyordu.
O bahçesinde olmayan bir çiçek için koşturur,çalışır ,çabalar ve her çiçekten edinmeye çalışır..Gönlü çok boldur,siz istersiniz bir tane o verir çiçeklerden 20 tane..Biraz dağınık düzende bahçesi çünkü yalnız olduğundan çok başa çıkabildiğini söyleyemem.Gördüğüm en çiçek seven kişidir kendisi ..Bu yüzden de bu işleri çok takip eder.Daha önceki kiracı olduğum evde bizim çiçek aldığımızı görünce burada çiçeğe para verilir mi diye bana bahçesinde ne var ne yoksa taşımıştı..Uzun uzun yürüyüşler yapardık onunla ve o benim hala tanıdığım en iyi kalpli insandır..

Sarı çiçek


Şebboy



sukulent

pembe sardunya


sukulent-dikensiz kaktüs-

kaktüsler

Bende de var ama küçücük!


Ben bu çiçeğe fenerli diyorum.. Sarı-lacivert çünkü..

Mor açan bir başka çiçek,son gidişimde yeni çelik aldım bundan.

Kala..




kaktüs-sukulent













Cuma günü köylü pazarına çıktık annemlerle..Gözleme yedik ve eve gittik,akşamüstü yürüdük sahilde..Cumartesi günü Üzümlüdeki turizm haftası etkinliklerinden yemek yarışmasınıseyretmeye gittik hem de Üzümlü'de gezelim dedik beraber..Cumartesi resimleri ve pazar tekn gezisi diğer yazıya..Aslında yazacak çok şey var Hatice Teyze ile ilgili ama şimdilik bu kadar.