Cumartesi, Nisan 30, 2011

sensiz olmaz, sensizlik anlatılmaz

Cumartesi  CHP Fethiye Kadın Kollarının çayı var. Dün akşam gençlik kollarıyla gidip poster astık çayın yapılacağı Aymes Hotele. Çay cumartesi saat 13.00 de.Ben  saat 10.00 da  Kadın Kollarıyla beraber gidip salonu düzenleyeceğim.Burası Çalıştaki bahçenin kapısı. Uğradığımda çektim.Bütün çiçeklerim açmış, bahçeme Bahar gelmiş :) Zaten dün gece(perşembe) geç kalınca Çalış'ta kaldık.Sabah bahçeye çıktım.Bazı çiçeklerden çelik aldım, kayaya götüreceğim.
Daha sonra önce büroya sonra da arkadaşa kahveye uğradım. Hisarönüne kuaföre de gittim. Saçlarımı boyatıp, manikür-pedikür yaptırdım. Saçlarım ışık vurduğunda kızıl kahve yine .. Bir görmeniz lazım :) bu tonu seviyorum ben. Kuafördeyken burcuya mesaj çektim, o da bunun üzerine aradı.Saçlarım boyalıydı ve konuşamadım.
Zaten bugün  arayıp,sesini duyunca ne kadar özlediğimi de farkettim ama konuşamayınca öyle kaldı. Sesini duymak bile güzeldi :) Özlemişim konuşmalarımızı.Eskisi gibi görüşemiyoruz.Hatta ben onu duyuyorum ama beni
 duyduğundan emin olamadım.İçim titredi.Bu kadar işim olmasa, bu kadar yoğun olmasam yarın atlar İstanbula giderdim.

Daha önceden kitapçıda çalışan arkadaşım Fatoş, bizimle çalışıyor artık.Geçici bir süre bize destek olacak. Çünkü diğer çalışma arkadaşım anne oldu. Bir boğa burcu daha var artık aramızda :) Onunla hem çalışıyoruz, hem de sohbet ediyoruz.Bugün mesela onun eşi Eskişehirli, Eskişehirden sohbet ettik. Oradayken çok hoş bir mahalle görmüş, sen olsan bayılırdın, güzel bahçeli evler vardı ama ben adını bilmiyorum dedi.Kalktık google dan mahalle isimlerine baktık-hiç işimiz yok ya, oysa biz onunla Eskişehire gitsek nerelere gideriz gibi bir muhabbetti :) Neyse o güzel bahçeli evli mahalleden çıkınca Odunpazarına girmişler yani yakınmış. Vişnelik mahallesi gibi bir şey olabilir dedi okuduğum seçenekler arasında.Adını beğendik ama emin olamadı.Neyse bir Ankara birde Eskişehire gitmeyi istiyorum artık. İşlerden ilk fırsat bulduğumda diyelim.

Louis de bernier kayaköyde ve benim biletim var :) Fig yararına satılan yemekli imza günü  biletleri daha ilk bir kaç gün de bitmişti, son dakikada sayısı arttırılınca biletler bana da geldi :)  2 mayısta Fethiye antik tiyatroda 20.30 da  da söyleşi.
Fethiye son günlerde bunu konuşuyor :))
Son 2. el pazarından aldığım  çanta.Çok severek kullanıyorum.
Bugün kahve gününden Mavikuş Muallanın ördüğü yeleklerden..Daha bir kaç model vardı.
Bu şalı o örmemiş ama ben beğendiğimden çektim.

Bu ceket aslında Kadriye Hanımın ama onun işi vardı başka modelle (mualla hanım) çekim yaptık.Ceket çok hoşumuza gitti.
Bu da bebek arabası  örtüsü. Dikdörtgen bir parça örüp dikerken yuvarlıyorsunuz.(77 ilmekle başlanıyormuş, örmek isteyenler için küçük bir not)
Aramızda etamin yapmayı seven bir büyüğümüz  var.Bize göstermek için yaptığı bir etamin ve dergilerini getirmiş.Bayıldık ve haftaya randevu aldık,yaptıklarını görmek için.

O kadar temiz işlemiş ki tersten bu görüntüde.
Aslında konuşacak çok şey var. Kısa kısa yazıp yollamak istiyorum ama olmuyor. Sınavlardan çılgın
projelere kadar konuşacak çok şey var.
Bu hafta etkinlikler bol.

‎30 nisan 13.00 Mavikuş derneği resim yarışması ödül töreni (FKM)

30 nisan 13.00 CHP Kadın Kollarının Aymes Hotel'de (Çalış) dayanışma çayı.

1 mayıs Kanatsız Kuşlar'ın yazarı Louis De Burnier imza günü saat 15.30 da Kayaköy'de Günay's Garden. (FIG yararına biletli)

2 mayıs Fethiye Kültür ve Sanat Günleri başlıyor.

4 mayıs Yanıklar Köprüsünde 12.00 de Kargı çayına kurulacak 5 HES için Hayır ! diyeceğiz.

Bu arada 1/100 bin haritasında görülen(yani gelecek beş yıllık devlet planı) yeni HES'lerimiz mevcut.16 olan HES sayımız 33' e çıkmış.Kargı çayına yapılması planlanan 5 HES'imiz var. Etrafımda olanlar kötü bir rüya gibi. Duruma bakıp nedense güzellikler göremiyorum.Ankara da oturup her gördüğü suya HES izni verenlere de inanamıyorum.
 
günün şarkısı

Son dakika eylemi:  bugün saat 13.00 de Çalış Plajında plajın yönetiminin muğla melsa şirketine verilmesi protesto ediliyor.Çalış seyir terasında.

Salı, Nisan 26, 2011

Kimbilir kaç kişi sevdi seni

 En son yazıma neler yazmışım bir baktım önce.Sonra fotoğrafları koydum bloğa.Canım sıkkın aslında, sevdiğimiz bir arkadaşımızı kötü bir şekilde kaybettik.Hem de gençti.43 yaşında bir kadın.Pazar sabahı aldım haberi, içim fena oldu.Çağıl haftasonu burdaydı,kayadaydık hep beraber.Gidip bakamadım ve konuşamadım üstüne. Hala inanasım yok. Yeni geldiğinde ben tanıştırmıştım başkalarına, yılbaşı pazarında falan Çalış karnavalının. Duyan arıyor gerçek mi diye.Her telefonda daha bir kazınıyor gerçek beynime. Üzüldüm çok.

Üstteki fotoğrafa uymayan bir içerik oldu farkındayım.O fotoğraf cumartesiden, 23 nisanda Kaya ilköğretimdeydik hepimiz.Bize hazırlanan gösterileri izledik.Sonra da Çağıl ve Canberk le(Çağıl'ın arkadaşı-ailece görüşüyoruz)  yürüdük Kaya 'da. Akşamda muhtarlık biz gönüllülere teşekkür yemeği verdi,hep beraber kaya da yalçın kebapta ağırlandık.Güzel bir geceydi, herkes keyif aldı.

Kayaköy de yürürken bende bir makina canberkte bir makina yol boyunca çektik etrafı. 2.5 km merkeze kaldığımız ev, 2.5 km de dönüş,sohbet ede ede, fotoğraf çeke çeke yürüdük ve hiç anlamadık mesafeyi.Gidip gözleme yedik bir yerde.Sonra da eve geldik dinlendik. 
 
 Bu çiçeğin adı Atlas kaktüsü. Yılbaşı cinsinden ama çiçekleri enfes.Bir ahbabımızın bahçesindeydi,canberk fotoğraf çekerken görmüş hanım, biz fethiyeden tanışıyoruz, biraz sohbet ettik,sonra yürümeye devam ettik.

 Bu da kocaman bir sukulent. Çok güzeldi,buralarda ilk defa gördüm. Çok hoşuma gitti.Ürettiğinde bana da verecekler.Çok güzeldi itiraf ediyorum,bende de olsun istedim.
 
 


Annem bana hediye göndermiş çağılla. Kendi yaptığı takılardan,hepsi o kadar güzeldi ki sırf o akşam bu takılara göre kıyafet uydurdum diyebilirim. Çiçekli olanın küpeleri bitmemiş, onlarda bitince gelecek. Siyahların kolyesi var, onu görüntülememişim.Sağdaki resimde ben  yokum tabii ki :)

 23 nisanda kayaköy ilköğretim.Okul yenilendi, çocuk oyun parkı kuruldu,- bu arada köyün tek parkı bir restorant hariç köyde park yoktu-duvarları boyandı, pencereleri değişti,klima alındı,çatı yaptırıldı, anaokulu için tuvaletler yenilendi, daha aklıma gelmeyen düzenlemeler yapılacak, kütüphane binası elden geçip,boyanacak ve kütüphaneye tüm köylünün kullanabileceği internet ortamı sağlanacak.
 Okulun oyun sahası.

sarnıç
Kaya Village Garden Restaurant, Biz kaya da kalınca akşam yemekleri için eskiye oranla kayayı sık tercih etmeye başladık,ayrıca çok güzel ve kalite yerlerde açıldığından gidecek yerimizde çoğaldı.Bu fotoğraflar geçen haftadan ama bu akşamda yine ordaydık.
Mütevazi görüntülü ama bir aile işletmesi olduğundan sıcacık bir ortam.Yemekleri gayet güzel, hatta otlarda var.Bu  turşu,deve tabanı adlı  ottan sanırım.Böyle bir şeydi adı,şu an hatırlayamıyorum.


Sabahları bu görüntüyle uyanıp, genelde Türk kahvesi içiyoruz evdeyken.
Fırını yakıp keyif yapıyoruz.
 
Bazen sandalyeleri boyayıp,
bahçede oturuyoruz vakit buldukça.
Bahçede bir köşeyi sürdürdük el motoruyla, çim diktik, uzunbey her gün suluyor.
Zehra yerel bir gazete için cheese cake yaptı :)  Bende eşlik ettim Zehraya. 

Ayrıca bizim içinde pırasalı elde açma börek yaptı.Nefisti, ben sizin yerinize de yedim ,merak etmeyin.

Burası da Hale'nin evi.Onda kahvaltıya gittiğimiz hafta çekmiştim.Koyamadım.O da kayada oturuyor ve evin duvarları dahil her yerde resimleri mevcut.
Çok hoş bir anlatım olmadı ,farkındayım ama benden  bu gece ancak bu kadar. (yarın belki birşeyler eklerim)

Çağıl'ı bu sabah gönderdik yine, cumartesi sabahtan pazartesi sabahına kadar beraberdik.
Nerede rastladım bilmiyorum ama çok hoştu,not almışım.


Kimbilir Kaç Kişi Seni Sevdi
Kimbilir kaç kişi senin zarif hallerini sevdi
Kaç kişi güzelliğini sevdi
Belki gerçek aşkla; belki değil

Ama bir tek kişi seni sevdi.
Bir tek kişi değişen yüzündeki hüznü sevdi.


William Butler Yeats

Pazartesi, Nisan 18, 2011

seçim yatırımı ucube değil

Bu blogdaki yazı üzerine okurken bir şey farkettim ki bu heykel ucube olduğu için yıkılmayacak.Bence bu heykeller biz kapı kapı dolaşıp oy toplamak için çalışırken  hükümet partisinin  seçim yatırımları yüzünden yıkılacak.Yani oy uğruna sanat gözardı edilecek. Sebebine gelince  bu yıkım  hep kafamı meşgul etti, neden memlekette bu kadar sorun varken kendi hükümetleri zamanında yapılan böyle önemli bir şehirde önemli ve barışı simgeleyen bir heykeli yıkmak isterler. Heykel Kars'ta Ermenistan'dan gözüken ve barışı simgeleyen bir anıt.Ortada bir protesto yok,Ermenilerle ilgili bir durum yok, prim yapma uğruna neden sanat gözardı edilecek diye düşünürken biraz nette dolaşınca insan çözümü hemen buluyor.
Şimdi  bu haberdeki yerel seçim sonuçlarına bakalım. AKP % 32.7  MHP %  27.9  CHP %22.1 
 DTP %14.7   AKP normal şartlarda ülke çapındaki uygulamalarla zaten oy oranını düşürdü. CHP yükselişte. DTP den yine oy çıkmayacak.Gizli yapılan  ön hazırlık anketlerinde kesin AKP oy oranı düşünce CHP ve DTP den de oy çıkmayacağına göre  Kars'ı garanti altına almak adına bu heykele oynadılar. Hem oy alabilecekleri en yakın parti MHP hem de daha önceden MHP kanadı tarafından hoş görülmeyen bu heykelin - Fikri nerden çıkardığımı bu yazıdan anlayacaksınız- (Türkiye'nin en büyük heykelinin inşası yine bu şehirdedir. Yapımına 2006 yılında başlanan İnsanlık Anıtı, Kars Kalesi'nin simetriğine, heykeltraş Mehmet Aksoy tarafından yapıldı. Bu heykelin amacı tüm Dünya'da barış ve hümanizme katkıda bulunmaktır. Heykel, 2000 m²lik bir alanda 35 metre genişliğe ve 30 metre yüksekliğe sahip olup Ermenistan'dan da görülecek biçimde tasarlandı. Mehmet Aksoy, heykeli 1 Eylül 2008 gününde kutlanan Dünya Barış Günü'ne yetiştirmeye çalışmışsa bile, heykelin açılışı 4-6 Ekim 2008'de yapılan Kafkas Kültürleri Festivali'ne ertelendi.Fakat İnsanlık Anıtı yapılmasına rağmen, Ermenistan'a jest olarak gören halk tarafından şikayetler üzerine MHP Belediye Başkanlığı tarafından veto edildi ve dikilmedi.)
yapımı ertelendiğinden oy oranı için böyle bir yönteme başvurmaya karar vermiş olmalılar. Bu fikrin yanlışlığı heykelin yıkılmamasını  engelleyemedi ve heykel ani sayılabilecek bir kararla bir an önce kaldırılmaya çalışıyor.Tabii ki seçimden önce olacak.Hatta yıkım başlamış.
Hiç şaşırmadım. Çünkü seçim yatırımı, bu heykel ucube falan değil.
Hep beraber artık 12 haziran sonrası işe yarayıp yaramadığını Kars oy oranında görürüz diyorum. Hesap çok basit ama hedef yüksek. Tamamen alışılagelmiş mantıklarıyla. Aslında biraz uğraşsak tüm mantığıda çözücez de ancak böyle biraz dikkat etmek gerekiyor.

Not: Ben yazıyı sabaha karşı yazdım, dün bloğa giremedim bir daha, çünkü bloglar yasaklı ve iş yerimden zor girebiliyorum.Açık falan değil yani blogger.Kandırmaca yapıyorlar.Ah birde sandıklarda halk kandırmaca yapsa birilerine çok sevineceğim.Akşam öğrenebildim Bedri Baykam'ın bıçaklandığını. Üzüldüm, insan olarak, sanki ülkede herkes bitmiş artık Bedri Baykam gibi sanatçılara kalmış bıçak savurmak. Sonra bıçağı eline alıp saplamak bir insana ne kazandırır ki diye düşündüm.Neyi çözer, neye dikkat çeker.NEDEN..?  HABER 
Umarım benim gördüklerimi birileri de görüyordur diyorum. Umarım gördüklerinize  sandık başında FRANSIZ KALMAZSINIZ.

Perşembe, Nisan 14, 2011

"içimde ikinci bir insan gibidir seni sevmek saadeti..."

Karataş Plajı
Uzun zamandır eski yazılar kıvamında yazamadım yasaklardan.Hoş ben blogların açılacağına da inanmıyorum.Hatta bu son haber olan blogspot yerine blogsport yazıldığı için mahkeme kararının çıkmamasını da iyi niyete bağlamıyorum.Bu konularda inancımı yitirdim.Bunun için sayacak bir sürü nedenim var. Ben öyle insanlar söylüyor buna inanıyorum diye inanamam ki...! Çünkü onlara inanmamam için en az beş uygulama sayarım size.Al işte birisi üniversite sınavları-şifre mevzuu- diğeri 2B lerin seçimden sonraki zamanlara bırakılması.3-HES'lere teslim edilen Anadolu.4-Özel sigortalara dönüşü sağlayacak aile hekimliklerinin halka kakalanması.5- Kendi tohumunu kullanamayan çiftçi.6- Ankara sanayi sitesindeki patlamanın üstünün örtülmesi.7- Çok kıymetli! Apo'nun ev hapsinin konuşulması gibi ilk aklıma gelenleri yazayım da en azından kapatılma sebepleri olduğunu düşündüğüm politik konular yüzünden yazmış olayım.Özgürlük bizim neyimize....? Ya da ülkeyi yönetmek sizin neyinize..? ! 

Görüşemediğimiz zamanlarda yaptıklarıma gelince... Saklıkent HES'ler için yürümüş, Saklıkentte piknik yapmıştık. Daha sonra aynı gün o taraflarda tarım yapan bir arkadaşımızın tarlasına gittik,o taraflar diyorum ama bu  haritaya bakıp-Demirler köyü mesela- aslında ne kadar büyük bir alanın tahribat altına gireceğini görmemek mümkün değil.12 köy etkilenecek, bu köylerde hem tarım yapan köylüler hem de yatırımcılar var. Yani bu sizi nasıl etkileyecek hemen söyleyelim,o köydeki nar eken yatırımcının toprakları su altında kalınca sizler şehirde  narı  çok pahalı alacaksınız. Köylü zaten ekip biçemeyeceği için belki göç edecek, belki de kahvede oturup istenen etkisiz vatandaş rolünü hakkıyla verecek,işte seçimden seçime gidip gelinen insan grupları olarak,yabancı tohumlarla kontrol altında tutulan ,evde sadece  ekmek yapabilecek kıvamda  kenarda duran köy insanı. Ne kadar iç açıcı yazıyorum değil mi..?   Bunlar daha ne ki..!
Gelelim Fethiye güzelliklerine.. Bunlar geçen haftaların güzellikleri.Ares,uzunbey ve ben yaptığımız kaçamaklarla hayatımızı şenlendirdik.Erken çıkılan bir iş günü sonrası Kargı Karataş Plajı pikniği.
Deniz esintilerinin yüzüne vurduğu bir portre.Ares yakışıklısı :))
Özel piknikler için aldığım kadehler...
Karataş Plajından Şovalye Adası ve arkada Babadağ.
Kaya'da bir yürüyüşten Kaya Lalesi.
Papatyalar.
Bir iş çıkışı akşam yemeği. Aminthas Mezarı-200 basamaklı-enfes manzaralı.
Kings Garden Restaurant -Aminthas Karşısı
Gece görüntüsü en az yediğimiz yemekler kadar güzeldi.
Bir kahve gününde evsahibi arkadaşımızın Almanyadan gelen çiçeği. Böyle bir durumda büyüyor ve çiçek açıyor.Adını bilemedik.
Bu fotoğraf daha Kaya ya yerleşmeden çekilen bir öğlen kaçamağından.Fotonun tam ortasında kocaman bir kertenkele var.
Kayanın kebapçıları haricinde en meşhur yiyeceği ,gözlemeleri.".Bülent'in yeri."
Unutmadan Nükleere Hayır...!!! Hele İğneada' yı duymayayım... Sinirim zıplıyor. Akkuyu ve Sinop'a da  hayır,yurdumun diğer bölgelerinde de hayır.Önce kaçak enerjileri halledin siz bir hele,ekonomi yapın bakalım,sonra geleceğin enerjilerini düşünürsünüz. Bir ev düşünün evin hanımı hiç evde yemek pişirmiyor, her gece dışarıda yiyor, sonra da eşine yeni bir işe gir para yetmiyor diyor.Aynen öyle işte.
Hes panelinden görüntüler...
Konuşmacılarımız çok beğenildi, çok güzel konulara değinildi ama yeter mi..? Hayır. Gelecek günlerde değişik etkinliklerimiz olacak Fethiye Saklıkent Koruma Platformu olarak. 
Hes'lere hayır yazanı arabamda şu an :)  -aynısını facebookta paylaşmıştım geçen haftalarda-
Kaya evi.
2.el eşya pazarı örgü damacana örtüleri.
Geçen hafta perşembe günü uzunbeyin doğumgünüydü.(7 nisan) Önce yürüdük başbaşa Gemiler koyunda, sonra planlar yaptık hayata dair.Gün içerisinde de büroda kutladık arkadaşlarla beraber.Akşamda Hale'lerde yemek yedik davetli olarak.
Her sabah onlar Ares'le yürüyorlar.Ben işim elverdikçe ya da kalktıkça yürüyorum.Bu sabah mesela çok güzel patika bir yol keşfettik ormana giden.Hep beraber yarısına kadar gittik.Arada kaya mezarları gördük ki evin etrafında da çok var görülen.Kaya ilginç bir yer, burada yaşamak değişik bir tecrübe, bu yazıda daha fazla foto koymak istemedim ama geçen pazar mesela fırında ekmek yaptı komşularımız, bizde tavuk pişirdik oturduk bahçede yedik gelen arkadaşlarla. Çiçekler dikiyoruz bahçeye,ben  evden de çiçek getiriyorum.Bazı çekirdekler ve tohumlar vardı biriktirdiğim,arkada 4 dönüm bahçe var,komşularla (evsahibimiz) paylaşıyoruz, beraber dikeceğiz de onlar bensiz başladı "dermişim" her ne kadar çiçeklerden ve ağaçlardan anlıyorsam da sebzelerden de bir o kadar anlamıyorum diyelim,tanımak baabında değil, ekip biçmek anlamında. Neyse daha önceki bahçe tecrübelerimi hatırlamaya çalışıp ,öğrenmeye çalışacağım bilmediklerimi.Ben daha çok keyif tarafını çalışıyorum,yani çay ve kahve molalarını tasarlama gibi.Gerçi şimdilik sabah çıkıp akşam girdiğimizden ancak geçtiğimiz pazar evde kalıp çalıştık ama olsun,kaya yaşamak için güzel bir yer.
Kaya'da arada Avea çekmediğinden Burcularla olan hattımla rahat konuşamıyorum.Oysa bu hat hem eski,hem de bizim indirimli hattımız olduğundan geleneksel uzun konuşmalarımı Kayada yapamıyoruz   burcularla ama bende yoğunluktan gündüz konuşamayınca iş hattımdan  konuşuyorum şimdilik.Bu yüzden midir nedir bu aralar daha çok özledim bizimkileri.Gündüz de yoğunluktan konuşamıyoruz. Bu da beni bunaltıyor.Bloğa hala işyerinden giremiyorum,kapalı.Bu harf yanlışı numarası ne kadar gidecek göreceğiz.Yoksa kaya da vınn'lıyorum.Bu da akşamları bloğa rahat girebilmemi sağlıyor ama eskisi gibi her yerden bloglara giremediğimden yazılar yazılamıyor.Dün gece mesela evde yükledim fotoları,işe gittim ki fotoların numaraları gözüküyor, kendileri yok.Ben resim altına yazı yazan biri olduğumdan hangi resim altına
ne yazacağımı planlayana  kadar iş yoğunluğundan yazıyı yazamadım.
Bugün kadın kollarıyla ev gezmesindeydik, bizimkiler çalışmıyor diye eleştirenlere söyleyeyim biz canavar gibi çalışıyoruz.Herşeyde çok güzel gidiyor.Milletvekili listelerimiz belli oldu, hepsi de zıpkın gibi maşallah :)
Muğla milletvekili adaylarımız
1-Tolga Çandar-bildiğimiz sanatçı :)) mühendis
2-Nurettin Demir-Bu çevrede çok sevilen Dr. öğretim görevlisi.
3-Ömer Süha Aldan -Kadın Kollarına gelip eğitim çalışmalarına katılan adayımız. (Benim adaylar arasına katılmasına çok sevindiğim biri, sözlük diliyle
saygıdeğer kişilik diyelim :)
Emrah Doğu- Turizmci (eski ilçe başkanı)
Ali Aslan-dr.(şimdiki vekillerden)
Mustafa Öztürk-mali müşavir
Bizim buralarda seçim çalışmaları gayet hızlı gördüğünüz gibi, bir yandan da bu seneki sezona hazırlanıyoruz.Başımızı kaşıyacak zamanımız yok.
Bu gecenin şarkısı çok özlediklerimiz için gelsin...
Ümit Hanım-kadın kolları başkanımız hediye getirdi bana cdsini arabada çevirip çevirip onu dinliyorum.-

*Başlık N.Hikmet.